TÜBİTAK DESTEKLERİ VE ŞİRKET ORTAKLARININ SİGORTALILIKLARI (BAĞ-KUR’LU OLMA DURUMLARI)
ÖNEMLİ NOT: AŞAĞIDAKİ YAZININ YAYINLANDIĞI TARİHTEN SONRA BU KONUDA BAZI DÜZENLEMELERE GİDİLMİŞ OLUP, SÖZ KONUSU DEĞİŞİKLİKLERE BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ.
Şirket ortağı gerçek kişilerin de 4-b kapsamında sigortalı olmaları (eski adıyla Bağ-Kur) şarttır. Bu çerçevede TÜBİTAK hibe destek programlarına ilişkin projelerde bilfiil çalışan ve proje kapsamında maaş alan şirket ortaklarının BAĞ-KUR’lu olmasını, prim borçlarının zamanında ödenmesini ve bu durumu kanıtlayıcı belgelerin ibraz edilmesini şart koşuyor. Zira Mali Rapor Hazırlama Kılavuzu’nun ) Firma ortaklarına ait personel maliyetlerinin beyanı başlıklı ilgili bölümünde bu konuya yer verilmiştir.
“Firma ortaklarının Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan sigortalılığını gösterir belge (5510 sayılı Kanunun 4/b kapsamındaki (Bağ-Kur ) firma ortaklarının ise 4/b’li (Bağ-Kur’lu) olduğuna ilişkin belge,” istenir.
Buraya kadar herhangi bir problem gözükmüyor. Ancak uygulamada karşılaşılan iki durum mevcut mali mevzuatla çelişmekte, girişimcileri mağdur etmektedir. Şimdi bu durumları ve ilgili mali mevzuatı incelemeye çalışalım.
1- Şirket Ortaklarının Aynı Zamanda Başka Bir Kurumda Sigortalı Çalışmaları;
TÜBİTAK yetkilileri proje sahibi girişimcilerin başka bir yerde sigortalı çalışmasını eleştiri konusu yapsa da, pratikte tüm girişimcilerin bunu uygulayamayacağını bildiklerinden şimdilik eleştirmekle yetiniyorlar. Dolayısıyla sigortalı çalışan kişilerin de destek kapsamında projelerini devam ettirebileceklerini söylüyorlar. (Bu arada yeri gelmişken sigortalı çalışan ve projede kendisine bir maaş belirleyen girişimcilerin adam/ay oranlarına dikkat etmeleri gerekmektedir. Başka bir deyişle bir taraftan projede tam zamanlı çalışıyor gibi maaş almaları diğer taraftan kendi sigortalı bulundukları şirkette tam zamanlı çalışmaları, gelecekte problem yaratabilir. Bunun için raporlama dönemleri itibariyle projede yer aldıkları oranları doğru belirlemeleri önemlidir.)Konumuza dönecek olursak;
5510 sayılı Kanunun’un 53. maddesinde Birden fazla sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde çalışanların (Örneğin hem bir işverene bağlı sigortalı olarak hem de şirket ortağı Bağ-Kur’lu olarak) iki ayrı prim ödemelerine gerek olmadığı belirtilmiştir.
5510 sayılı Kanun 53. Madde;
“Sigortalının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır”
Kısacası başka bir yerde sigortalı çalışan birisi şirket olduğunda Bağ-Kur ödemek söz konusu şahsın insiyatifine bırakılmıştır. Girişimcinin şirket ortağı olduğunu ve proje süresince şirketten ayrılmadığını kanıtlamanın birçok yolu varken girişimcileri ekstra bir maliyet ( TÜBİTAK Bağ-Kur Prim Ödemelerini karşılamıyor) yaratmanın bir anlamı olmadığını düşünüyoruz.
2- TÜBİTAK’tan Talep Edilen Maaş Çerçevesinde Bağ-Kur Prim Ödemelerinin Gerçekleştirilme Şartının Dayatılması
Genel kural olarak şirket ortağı Bağ-Kur’lu ödeyeceği Bağkur Primlerini belirli tavan-taban (327,88 – 2.480,07 TL) tutarlar arasında kalmak koşuluyla kendisi belirler. Bunun bir tek istisnası şirkette istihdam edilen personel için ödenen SGK Priminden daha az Bağ-Kur beyan edilemez/ödenemez. İLgili kanun hükmü aşağıdaki gibidir;
01.10.2008 tarihinden sonra 4/b sigortalıların prime esas kazançları; “5510 sayılı Kanunun 82””nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında kalmak şartı ile kendileri tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz katıdır. Ancak, sigortalı aynı zamanda işveren ise aylık prime esas kazancı, çalıştırdığı sigortalıların prime esas günlük kazancının en yükseğinin otuz katından az olamaz. Aylık prime esas kazancı, çalıştırdığı sigortalının otuz günlük prime esas kazancından düşük olduğu tespit edilen sigortalıların aylık prime esas kazançları, tespit edilen kazanç düzeyine çıkartılarak aradaki farkın primi, 89 uncu madde hükümlerine göre gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmak suretiyle tahsil edilir.” şeklinde hüküm altına alınmıştır.
Hal böyleyken bazı arkadaşlarımız, yetkililerin Bağkur bildirimi yapılırken TÜBİTAK’tan talep edilen maaş tutarının esas alınarak bildirimde bulunulması gerektiği yönünde uyarılarda bulunduklarını duyduk. Açıkçası bu konuda TÜBİTAK mevzuatında bir açıklamaya rastlamadık. Ancak bu pratikte uygulamaya konulursa, girişimcilerin kendilerine yazdıkları maaşların 3.000-5.000 arasında değiştiğini düşünürsek, ekstradan 1.000- 2.000 arasında bir maliyet doğuracaktır. Bu konunun en kısa zamanda açıklığa kavuşturulması gerektiğini düşünmekteyiz.